27 Eylül 2013 Cuma

Yazım Kuralları I

BÜYÜK HARFLERİN KULLANILIŞI  

Cümleler büyük harfle başlar: 
Babası, oğluna, “Şimdi ne yapacaksın?” dedi. 

Hitaplar büyük harfle başlar: 
Canım Arkadaşım, Sayın Başkanım, Sevgili Anneciğim 

Özel isimler (kitap, dergi, gazete, insan, millet, dil, din, mezhep, devlet, gezegen, yıldız, şehir, sokak, cadde, ova, ırmak, kurum, kuruluş vb. adlar) büyük harfle başlar:  
Bekir Sıtkı Erdoğan, Pamuk, Karabaş, Mai ve Siyah, Zirve, Radikal, Konya, Yıldız Mahallesi, Susam Sokağı, Akdeniz, Sakarya Irmağı, Beyşehir Gölü, Tuz Gölü, Ağrı Dağı, Konya Ovası, Türk Dil Kurumu, Verem Savaş Derneği, Puslar, Türkçe, İslamiyet, Protestanlık, Türkiye Cumhuriyeti 

Bir özel ada bağlı unvan sıfatları, saygı sözcükleri, takma adlar ve özel isimden türeyen sözcükler büyük harfle başlar: 
Mustafa Bey, Ahmet Efendi, Yüzbaşı Zeki, Doktor Nurettin, İstanbullu, Türkçülük, Osmanlılar 

UYARILAR 
İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle başlamaz: 
Sanatçı -annesini küçük yaşlarda kaybettiğinden olmalı- bütün şiirlerinde anne sevgisinden söz ediyor. 

Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz: 
Filiz abla, Nuran teyze, Fatma nine, Ali dayı 

Akrabalık bildiren kelimeler başa geldiğinde lakap yerine kullanıldığı için büyük harfle başlar: 
Nene Hatun, Baba Gündüz, Dayı Kemal, Hala Sultan 

Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz

hicaz (Türk müziğinde bir makam), acemi (tecrübesiz), jul (fizikte iş birimi), amper (elektrik akımında şiddet birimi) 

Özel ada dahil olmayan gazete, dergi gibi isimler küçük yazılır:  
Sabah gazetesi, Varlık dergisi

Dünya, güneş, ay sözcükleri coğrafi terim olduğu zaman büyük harfle başlar, diğer zamanlarda küçük harfle başlar: 
Odaya güneş girmiyor. 
Yarın Güneş tutulması olacak. 

Bir tarihe bağlı gün ve ay adları büyük harfle başlar:
29 Mayıs 1453, 13 Kasım Pazartesi, Nisan 1920

 Yön isimleri başta olursa büyük, sonda olursa küçük harfle başlar
Batı Karadeniz > Karadeniz’in batısı 
Güney Amerika > Amerika’nın güneyi 

Yön adları; belli devletleri, ulusları, kültürleri karşıladığında büyük harfle başlar: 
Bu yazınsal türler bize Batı’dan gelmiştir.
Birçok yazarımız Doğu felsefesinden etkilenmiştir. 

Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: 
Medeni Kanun, Borçlar Hukuku (kanun), Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği 

Tarihi olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:  
Kurtuluş Savası, Milli Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi ,Tanzimat Dönemi 

UYARI
Tarihi dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren terimler küçük harfle başlar
divan şiiri, divan edebiyatı, halk şiiri, halk edebiyatı, eski Türk edebiyatı, Türk sanat müziği, Türk halk müziği, tekke edebiyatı

UYARI
Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, bucak, belde, köy vb. sözler küçük harfle başlar: 
Kayseri ili, Develi ilçesi, Aktaş köyü vb. 

Yer bildiren özel isimlerde de kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman, kelime başında büyük harf kullanılır:
İstanbul manzarası Hisar’dan izlenir. 
Bu yıl Boğaz’da gemi trafiğinin yoğun olması bekleniyor.

Sunum


iLETİŞİM
Duygu, düşünce veya bilgilerin başkalarına aktarılmasına iletişim denir. iletişimin ögeleri vardır, iletişimin Ögeleri:
Gönderici (kaynak): İletiyi hazırlayan, gönderen kişidir. 
Alıcı: Göndericinin iletiyi gönderdiği kişidir. 
ileti: Göndericinin alıcıya vermek istediği mesajdır. 
Kanal: İletinin göndericiden alıcıya ulaştığı yoldur. 
Bağlam: iletişimin gerçekleştiği ortamdır. Dönüt: İletideki amacın yerine getirilmesidir. Gösterge: Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren onun yerini alabilen nesne, görünüş ve olgular göstergedir. 
Resim, müzik, flama, trafik işaretleri, edebi metinler birer göstergedir. Göstergeler aracılığı ile iletişim sağlanır. Örneğin bayrak bir ülkenin bağımsızlığının göstergesidir. Teknolojinin gelişmesiyle iletişim yolları ve araçları da çeşitlenmiş ve gelişmiştir. Yüz yüze iletişimin yanında bugün telefon, telgraf, televizyon, radyo, internet vb. araçlardan yararlanarak iletişim gerçekleştirilmektedir. Teknolojik buluşlarla iletişim çeşitlenmiş gelişmiş ve hızlanmıştır. İletişim ile teknoloji arasında yakın bir iliş-ki vardır. Sunum da iletişim yöntemlerinden biridir. 

SUNUM
 
Bilgileri yenileyen, pekiştiren, hatırlatan, önemli noktaları öne çıkaran; bir çalışma sonucunu açıklayan; laboratuvar araştırmalarını sunan, anket sonuçlarını ifade eden; önemli olay ve olguları dile getirmek üzere yapılan konuşmalara sunum denir. 
Sunumda amaç; bilgileri yenilemek, araştırma ve anket sonuçlarını değerlendirmek, bilime katkıda bulunmaktır
Sunumda dinleyici kitlesinin, konuya ilgi duyan kişilerden oluşmasına özen gösterilir. 

Sunum Yapacak Kişinin Özellikleri 
Sunumu yapacak kişi öncelikle bir konu seçmelidir. 
Seçtiği konu güncel olmalıdır. 
Sunum hazırlarken, bol ve değişik kaynaktan yararlanmalıdır. Sunum yapacağı yeri daha önceden gidip görmelidir. 
Prova yapmalı, kullanacağı malzemeleri kontrol etmelidir. 
Sunum sırasında ciddi, ağırbaşlı hareket etmeli; temiz ve dedi toplu bir görünüme sahip olmalıdır. 
Konuşurken ses tonuna, jest ve mimiklerine, sahneyi veya kürsüyü rahat kullanmaya özen göstermelidir.
Dinleyicilerle, başta bakışlar olmak üzere, vücut diliyle iletişim kurmaya çalışmalı; konuşurken ses ve kelimelerin dogru telaffuzuna özen göstermelidir. 
Sunurnu yapan kişi sunum bitince dinleyicilerin soru sormasına olanak tanımalıdır. 
Sorulan sorulara tartışmaya girmeden doyurucu, açık ve net cevaplar vermelidir. 

Sunumda Görsel Malzeme Kullanma 
Sunumda, bilgisayar, CD, disket, projeksiyon cihazı, slayt makineleri, mikrofon gibi teknolojik araçlardan faydalanabilir. Görsel malzemenin en az espri kadar konuşmaya ilgi uyandiracağını hesaba katmalıdır. Dinleyicilerin verilen bilgileri doğru algılamalannı Sağlar. Sunumu yapana anlatırken zaman kazandırır. Konuşmaya ilgi uyandırır, espri katar. Ancak görsel malzeme yerinde ve zamanında kullanılmalı; konuyla uyumlu ol-malıdır. Görsel malzeme çok iyi hazırlanmalidır. İyi hazırlanmamış görsel malzeme dikkati dağıtır. Sunumda slayt görsel bir malzemedir. Konuşmada; % 55 görüntü, %38 ses, % 7 sözlerin etkili olduğu düşünüldüğünde slaytın önemi daha iyi anlaşılır. Bu yüzden sunum sırasında, slaytlarda, konunun önemli yönlerini belirten özlü, açık ve etkili ifade-ler yer almalıdır. Slaytlarla konuşma eş zamanlı olarak verilmelidir. Gerektiğinde önceden hazırlanmış bazı belgeler grafikler ve şekiller kullanılabilir. Sunumda , gereksiz ayrıntılara girmekten kaçınılmalıdır. 

Metinlerin Sınıflandırılması

Duygu ve düşüncelerimizi yazılı ya da sözlü olarak anlatırız. Dolayısıyla anlatım, genel olarak yazılı anlatım ve sözlü anlatım olarak iki gruba ayrılabilir. Mektup, günlük, öykü, roman, deneme gibi metin türlerinde yazılı anlatım; konferans, açık oturum, münazara gibi etkinliklerde sözlü anlatım kullanılır. Yazılı anlatımlarda metin esastır. 

Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütününe metin; insanların iç dünyasında zevk uyandırmak ve onları etkilemek için ortaya konan yazılara ise edebî metin denir. Zamanla bilimin, edebiyatın gelişmesi ve buna bağlı olarak farklı alanlarda metinlerin yazılması, metinlerin sınıflandırılması sonucunu doğurmuştur.Aynı şekilde edebiyatçılar da metinleri incelerken çeşitli sınıflandırmalardan yararlanmışlardır. Bu sınıflandırma metin türlerinin birbirinden ayrılmasını ve anlaşılmasını kolaylaştırmıştır. Metinler anlatım türlerine, kullanılın dilin işlevine, yazılış amaçlarına, gerçeklikle ilişkilerine göre gruplandırılabilir. 

Buna göre metinler genel olarak öğretici metinler ve sanatsal (kurmaca) metinler olarak ikiye ayrılır. Sanatsal Metinler Şiir, roman, tiyatro, masal, destan vb. metinleri sanatsal metinlere örnek gösterilebilir. Sanatsal metinler kendi içinde coşku ve heyecanı dile getiren metinler (şiir) ve olay çevresinde oluşan metinler olarak ikiye ayrılabilir. Aynı şekilde olay çevresinde gelişen metinler de anlatmaya bağlı metinler ve göstermeye bağlı metinler olarak sınıflandırılabilir. Sanatsal metinler kurmacaya dayanır. Anlamları ve yapıları sanat yapma amacıyla düzenlenir. Bu metinlerin dili, günlük konuşulan doğal dilden farklıdır. Bu metinlerin dili, doğal dilden hareketle oluşturulmuş yeni bir dildir. Sanatçı, edebi metin dediğimiz yapıyı, kurguyu, oluştururken onu etkili ve estetik hale getirmek için dil ögelerine yeni anlam ve değerler yükler. Dile kendine özgü özellikler ekler. Oluşturduğu metinlerde yan anlam değeri taşıyan, mecaz anlama gelen ve okuyucunun yorumuna göre yeni anlamlar kazanan ifadelere yer verir. Anlatımına çağrışım ve duygu değeri kazandırarak okuyan insanların metinden yeni anlamlar çıkarması imkanını sağlar. Öğretici Metinler Öğretici metinler, kişisel hayatı konu alan metinler, gazete çevresinde gelişen metinler, felsefi metinler. tarihi metinler, bilimsel metinler olarak sınıflandırılabilir. Öğretici metinler bilgi vermek, öğretmek amacıyla yazılır. Bu metinlerde günlük yaşantılar, tarihi olaylar ve bilimsel gerçekler ele alınır. Öğretici metinlerde kelimeler çoğunlukla ilk anlamlanyla kullanıldığından bu metinler okuyucuya göre farklı anlamlar kazanmaz, her okuyanda benzer izlenimler uyandırır. 

Öğretici Metinlerin Özellikleri

1. Açıklamak, bilgi vermek, öğretmek amacıyla yazılır. 
2. Dil, daha çok, göndergesel işlevde kullanılır. 
3. Verilen bilgiler, yapılan açıklamalar örneklerle, tanımlarla pekiştirilir. 
4. Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz ve soyut anlamlarına pek yer verilmez. 
5. Daha çok ansiklopedilerde, bilimsel kitaplarda ve ders kitaplarında kullanılır. 
6. Gereksiz söz tekrarına, ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimelere yer verilmez. 
7. Konuyla ilgili duygu ve düşünceler kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir. 
8. Kişisel hayatı konu alan metinler, gazete çevresinde gelişen metinler, felsefi metinler, tarihi metinler, bilimsel metinler gibi türlere ayrılır. 

Sanatsal Metinlerin Özellikleri

1. İnsanların iç dünyasında zevk uyandırmak ve onları etkilemek için oluşturulur. 
2. Üslup kaygısı ön plandadır, sözcükler mecaz ve yan anlamda kullanılır. 
3. Kurmaca bir yapısı olan sanatsal metinlerde bireysel yönü öne çıkan işlenmiş, şiirsel ve imgesel bir dil kullanılır. 
4. Çağrışım ve duygu değeri yüksek olduğundan okuyanların yeni ve farklı anlamlar çıkarmasına elverişlidir. 
5. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler (şiir), anlatmaya bağlı metinler ve göstermeye bağlı metinler olarak sınıflandırılabilir.

Metinlerin Sınıflandırılması II - Dilin İşlevleri